Microsoft Lisanslama Sorularınızı Cevaplıyoruz..
Microsoft, kuruluşunuzun en önemli BT satıcılarından biridir. Microsoft ürünleri Azure’dan Office 365’e ve SQL Server’a kadar kurumsal çapta sunucu yüklemeleri ve kritik iş uygulamaları sağlar.
Ancak Microsoft lisanslamasına ayak uydurmak büyük bir zorluktur. Microsoft maliyetlerinizi kontrol altında tutmak için özellikle cloud geçişi yaparken altyapı değişiklikleri ve yazılım satın alımları için stratejik olarak planlama yapmanız gerekir.
Kısa süre önce Yazılım Varlık Yönetimi müşterilerimizden iletilen en acil Microsoft lisanslama sorularını paylaşmalarını istedik . Bu kısa makalemizde, SAM ekibimizin incelediği İlk 4 Microsoft lisanslama konusu için lisanslama önerileri verilmektedir .
1. Visual Studio in Mixed Virtual Environments (MSDN)
Visual Studio (eski adıyla MSDN) abonelikleri geliştirme ve test amacıyla devasa bir Microsoft yazılımı kütüphanesine erişmenizi sağlar. Lisans sahibi iseniz, bu avantajları ve daha fazlasını non-production makinelerinizde elde edersiniz.
Ancak karmaşık yapıya sahip VM ortamlara girdiğimizde işler o kadar basit değil. (production ve non-production sanal makinelerin bir karışımı olan cluster yapısı), Visual Studio lisans avantajlarınız için bir risk oluşturur çünkü non-production sanal makinelerinizi, aynı ortamda çalıştıkları için lisanslamak zorunda kaldığınızda sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
Bu tür sanal mimari, Oracle ve IBM gibi diğer satıcıları da etkileyebilir . Ancak bu zorluğun bir mimari meselesi olduğunu hatırlamak önemlidir. Bu ortamları sağlayan BT ekipleri genellikle cluster yapısını oluştururken lisanslama yapısını hakkında düşünmek zorunda değildir . Yazılım Varlık Yönetimi uzmanları olarak, production ve non-production ortamlarını ayrı tutmak için altyapı planlamasına dahil olmanız gerekir. Bunu yapmak, Visual Studio aboneliklerinizin tüm avantajlarından yararlanmanıza yardımcı olur.
2. Windows Server Standard ve Datacenter Karşılaştırması
Windows Server’ın iki ana modelden oluştur. Standart ve daha pahalı olan Datacenter yapısı.
Ancak bunlar yalnızca lisanslama amacıyla satın aldığınız sürümler değildir; onlar da kurulabilir. Datacenter’ınızı Standart kurulumlarınızı lisanslamak için kullanabilirsiniz, ancak tersi doğru değildir.
Öyleyse neden Standart Windows Server’ı çok daha pahalı bir Data Center ile lisanslamak istersiniz? Her şey, sanal ortamlardaki bu iki sürüm için lisanslama kuralları arasındaki ince ayrımdan kaynaklanmaktadır.
Datacenter, her ana bilgisayarda sınırsız sayıda sanal makine çalıştırmanıza izin verirken, Standart sürüm, fiziksel ana bilgisayarı yeniden lisanslamanız gerekmeden önce yalnızca iki tane çalıştırmanıza izin verir. Bu durum giderek daha fazla sanal makine ekledikçe Standart lisanslar ile devam etmenin Datacenter ile lisanslamaya kıyasla düşük maliyetli olmadığı bir noktaya ulaşacağınız anlamına gelir.
3. SQL Server Software Assurance Avantajları
Windows Server’ın aksine, lisanslarınızda Software Assurance sağladığınızda SQL Server’ın benzersiz bir avantajı vardır. Sanal ortamlarda Windows Server ile durum ne olursa olsun, sanal makineler ana bilgisayardan ana bilgisayara taşınabileceğinden fiziksel ana bilgisayarları lisanslamanız gerekir. Ancak, SQL Server’da Software Assurance kullanmak “Lisans Hareketliliği” ne izin verir, yani bu VM’ler taşındığında yalnızca VM’yi lisanslamanız gerekir.
Bu büyük bir avantajdır çünkü sanal makineler, fiziksel ana bilgisayar karşılıklarına göre sayılamayacak kadar az çekirdeğe sahiptir. Software Assurance sahip değilseniz, sanal makineyi ideal bir yapılandırma olmayabilecek tek bir ana bilgisayara sabitleyemediğiniz sürece tüm fiziksel ana bilgisayarları lisanslamanız gerekir.
Bununla birlikte, bu avantaj her zaman optimal değildir, çünkü yüksek düzeyde sanallaştırılmış ortamlar fiziksel ana bilgisayarlarda daha ucuz lisanslanabilir. Ama tecrübelerimize göre, bu yaygın kullanılmıyor. İdeal bir durumda, bu avantajlar için SQL Server yapıların tamamında Software Assurance sağlamanın yanı sıra, yeni metrikler için uygun olmanın sağladığı ek avantajlar da korunuyor (2012 yılındaki CPU – Core değişimini hatırlıyor musunuz?)
4. Microsoft Cloud Geçişi
Son olarak en sıcak konulardan birisi olan Microsoft Cloud geçiş konusunu inceleyeceğiz.Kurumunuzda On-Premise olarak kullanılan tüm lisanslarınızı uygun şekilde tüm hizmetlerinizi kapsayacak şekilde süreci planlamanız gerekiyor.
Microsoft Cloud geçişinizi düzgün bir şekilde planlayamamanız, cloud hizmetlerinizin doğru boyutta olmadığı anlamına gelebilir ve bu size maliyet getirecektir. Peki, bu Microsoft için ne anlama geliyor? Muhtemelen zaten çok sayıda servisi cloud ortama aktardınız ve kuruluşunuz bir cloud sağlayıcısı seçtiğinde SAM yöneticisi olarak kontrolleri saplayabilirsiniz.
Microsoft, tüm cloud gereksinimlerinizi karşılamak için Azure’u kullanmayı tercih etse de, çoklu bulut hizmet sağlayıcısı yaklaşımı en uygunudur. Kendinizi tek bir cloud sağlayıcısına bağlamamak, kuruluşunuzun çevikliğini sağlar ve “tüm yumurtalarınızı tek bir sepet içinde bulundurmayarak” bir sonraki sözleşme yenilemenizde müzakere avantajı sağlar. Fırsatınız varsa, Azure’un mantıklı olduğu yerlerde kullanılması ve diğer hizmetler için diğer cloud hizmeti sağlayıcılarıyla çeşitlendirilmesi size en fazla esnekliği sağlar.
Yazılım Lisans Yönetimi konusunda çözümlerimiz için iletişime geçebilirsiniz.